AİLELERE ÖNERİLER
1.Çocuk başkalarının yanında kesinlikle eleştirilmemelidir. (Abisi ve kardeşi de dahil)
2.Kardeşi ve başkaları ile kıyaslanmamalıdır.
3.Anne ve baba aile ortamında çocuğa sevgi gösterisinde bulunmalı, açık onay ve açık ilgi göstermeli,fiziksel temas(Kucaklama, okşama vb.) tan kaçınmamalıdır.
4.Çocuğun gösterdiği her olumlu davranış ve yaklaşım ödüllendirilmeli (Sözel ödül veya maddi ödül), olumsuz davranışları görmemezlikten gelinmeli, üzerinde durulmamalıdır.
5.Çalışmaya başlayamama gibi bir zaafı olan çocuğun çalışma için isteklendirilmesi , çalışmaya başlamak için uygun ortam hazırlanması ve ilk çalışma saatlerinde dikkatini dağıtacak etmenlerin ortadan kaldırılması gerekir. (Televizyon sesi, gürültü vs.)
6.Soyut işlemleri kavramakta güçlük çektiğinden matematik, fen gibi derslerde somut materyallerden faydalanılması gerekmektedir. Çizerek, yazarak ve kolaydan zora bir yol izlenmeli, ders çalışırken yumuşak bir ses tonu kullanılmalı., başaramadığı konular veya işlerin nedenleri araştırılmalıdır.
7.Anne-baba çocuğun yanında tartışmaya girmekten kaçınmalı, çocuk konusunda tutarlı ve uyumlu davranmalıdır. (birinin olmaz dediğine birisi olur dememelidir.)
8.Çocuğunuzu sevdiğinizi, değerli olduğunu, sizin için önemli olduğunu ona açıkça dile getirin, hissettirin.
9.Çocuğa inanın ve güvenin. Ondan iyi şeyler beklerseniz, iyi şeyler görürsünüz.
10.Evde kurallar olmalı. Televizyon saatleri herkes tarafından belirlenmeli ve buna uyulmalı. Siz televizyon seyrederken o ders çalışamaz. Hangi film veya programların seyredileceğine birlikte karar verin ve buna uyun.
11.Çocuğun hatalarını fazla büyütmeyin, hatalarını birlikte tartışın ve doğruyu bulması için ona rehberlik edin. Çocuğun doğrularına değer gösterin. Fikirlerini dinleyin ve önem verdiğinizi hissettirin.
12.Fiziksel cezalardan kesinlikle kaçının. Ona vereceğiniz ceza; Sevdiği bir etkinlikten maruz kalmasını sağlamak olsun
13.Çocuklar arasında ayrım yapmadığınızı ona kanıtlayın.”Hepiniz ayrı ayrı insanlarsınız. Farklı özellikleriniz var.Seni olumlu veya olumsuz tüm özelliklerinle ayrı bir birey olarak değerlendiriyor ve seviyorum. Kardeşini de aynı şekilde değerlendiriyorum.”Şeklinde yaklaşımlarınızı ona söyleyin.
14.Çocuğunuza zaman ayırın . Sadece ders çalışmak için değil, eğlence için, sohbet için.
15. Onunla “sen dili” ile konuşmayın. Sen dili iticidir ve olumsuz etkileri vardır. “Çok gürültü yapıyor sun, yerine ; bu gürültüden rahatsız oluyorum şeklinde duygularınızı dile getirin.
16.Öğretmenleri ile sık sık görüşün ve yapabilecekleriniz konusunda yardım isteyin.Bir ekip çalışmasını gerçekleştirin.
17.Çocuğunuzun kendi gelişimine uygun doğal olan, geçici sinirlilik,inatçılık, bencillik gibi duygular anlayışla karşılanmadığı zaman pekişir ve davranış bozukluğu olarak kalır. Fazla telaşlanmadan soğukkanlı davranışlar ve yaklaşımlar gösterin.
18.Çocuğunuzun uygun yollarla saldırganlık duygularını boşaltmasına (Spor vb.) fırsat tanıyın. Aşırı disiplin ve cezadan kaçının. Anne-baba olarak saldırganlık örneği oluşturmayın.
19.Çocuğun evde sorumluluk almasını sağlayın, Ona verdiğiniz küçük sorumluluklar “kendisine güvenildiğini, önem verildiğini” anlatır.
20.Yapılan incelemede belli ölçüde stres ve kaygıları olduğu anlaşılmıştır. Onu üzen, rahatsız eden şeyleri anlamaya çalışın. Sizi sevmesine karşın “değersizlik duyguları” görülmüştür. Kendisini evin yegane problemi ve en değersiz bireyi olarak algılamaktadır.Böyle olmadığını kanıtlamak için acele etmeden, abartmadan yavaş yavaş onun önemli olduğunu, ona değer verdiğinizi ve onu sevdiğinizi hissettirin.
21. Belli bir çalışma alışkanlığı geliştiremediği anlaşılmaktadır. Evdeki herkes “Verimli çalışma ve öğrenme yolları” konusunda yararlı olacak bilgileri edinmelidir.
22.Dikkatini toplamak ve belli bir süre devam ettirmek konusunda güçlüğü olan çocuğun dikkat süresini ve yoğunluğunu geliştirmek için Fen, Türkçe gibi derslerde konuyu size de yüksek sesle okumasını ve anlatmasını isteyebilirsiniz. Az sayfalı hikaye ve romanlar olmak üzere okumaya teşvik edin ve size de konuyu anlatmasını rica edin.(Konuyu öğrenmek istediğinizi, merak ettiğinizi hissettirin)
23. Çocuğun en önemli sorunu Kendisi ile ilgili olarak geliştirmiş olduğu “Olumsuz benlik tasarımıdır” Yani çocuk kendisini olumsuz bir gözle değerlendirmektedir. Bu durum onun savaşı daha baştan kaybetmesine neden olmaktadır. Onun olumlu özellikleri olduğunu anlatın ve bunları görmesine yardımcı olun. Çocuk kendisini olumsuz algıladığı sürece çevreden gelecek uyaranlara da olumsuz tepkiler verecektir.Bu nedenle ondaki iyi tarafları görün ve ona da gösterin.
24.Kardeş ile arasını düzeltmesi için uygun ortam hazırlayın. Abiden çocuğu kazanması için gerekirse fedakarlık isteyin
OYUNUN EĞİTİMSEL DEĞERİ
Çeşitli biçim ve boyutlardaki oyun malzemesiyle oynaya oynaya çocuk, renk boyut ve objelerin anlamlarini kavrar. Oyun, çocugun içinde bulundugu yaşamasi kavramasini, gerçekle gerçek olmayani ayirabilmesini ögretir.
Gerek çocuklarin gerekse yetişmiş insanlarin, egitim ve ögretim sirasinda dikkatlerini uzun süre dagitmadan muhafaza etmeleri oldukça zordur. Insanlar bir süre sonra sikilirlar ve dikkatleri dagilir. Bu da kalici bir şekilde algilamayi ve ögrenmeyi engeller özellikle ilk ve orta ögretimdeki çocuklarda dikkat süreleri daha kisadir. Oyunla ögrenmenin faydalarindan birisi de, dikkati yogunlaştirma kalitesidir. Oyunlar, ögrencileri pasif durumdan aktif duruma geçirmeleri sebebiyle dikkati, diger ögrenme tekniklerine göre daha fazladir.
Oyunlari, ögretilmek istenen konulara baglamak hiç de zor degildir. Bu açidan bakildiginda oyunla egitim, beden egitim, beden sporu aşmaktadir. Iyi bir egitimci konuyu baglayarak bireylere çok şey ögretebilir.
OYUNUN TOPLUMSAL VE AHLAKI DEĞERI
Arkadaşlariyla oynamak, çocuga işbirligini ve toplu yaşam için gerekli kurallari ögretir. Oyun yoluyla sosyalleşen ben ve başkasi kavramlarinin bilincine varan çocuk, vermeyi ve almayi da oyun araciligiyla ögrenir. Çocugun toplum ve ahlak kuralina uyum göstermesinde oyunu rolü büyüktür. Çocuk, ev ve okul çevresinde neyin dogru neyin yanliş kabul edildigini görür. Ancak bu tür kurallara uymanin zorunlulugunu oyun ortaminda anlayabilir.
Piaget’ ye göre, çocuk oyunları son derece sosyal kuruluşlardır. Örneğin, bilye oyununda karmaşık bir kural sistemi vardır. Çerçöp diyen çocuk yanmaktan kurtulur. Çocuk ahlak kurallarını yetişkinden öğrenirken en basit oyun kurallarını kendisi bulur ve bu kuralları kuşaktan kuşağa iletir.
Çocuk, oyun dünyasında egemendir. Yaşıtları dışında kimsenin bu dünyaya girmesini istemez. Çocuğun oyun içindeki davranış biçimimde ailesinden edindiği eğitim türünün etkisi büyüktür. Aşırı hoşgörü ortamının egemen olduğu ailelerden gelen çocuklar, oyun ort*** kolaylıkla uyum sağlayamazlar. Yine aşırı otoriteler aile ortamından gelen çocuklar ya çok silik ve pasif ya da saldırgan davranış örnekleri verirler.
OYUNCAĞIN EĞİTSEL ÖNEMİ VE OYUN MALZEMELERİ
Gelişim basamakları boyunca hareketlerine düzen getiren, zihinsel, bedensel ve psiko-sosyal gelişimlerinde yardımcı olan, hayal gücünü ve yaratıcı yeteneklerini geliştiren tüm oyun malzemesi oyuncak olarak tanımlanabilir.
Oyuncaklar, çocuğun doğal yeteneklerini kolaylaştıran, böylelikle de büyük bir eğitimsel işlevi yerine getiren oyun malzemeleridir.
Bireyin toplumla ve çevreyle olan ilişkilerini düzenleyen bir araçlar sistemi gözüyle bakılabilir. Oyuncaklar çocukların çeşitli renk boyut ve şekilleri kavramalarına, sayısal ve yazınsal kavramlardan haberdar olmalarına yardımcı olurlar.
Oyun malzemesine ilişkin çeşitli sınıflandırmalar yapılmıştır. Bu sınıflandırmalara göre oyun malzemesi beş ana grupta ele alınabilir:
• Birinci malzeme grubu, çocuğun etrafını saran dış dünyayı tanıması ve deneyim kazanmasına yardımcı olur.
• İkinci grup malzeme, çocuğun yaratıcı yeteneğini ve kendi kendini yönetebilme arzusunu uyaran, çamur, boya ve tebeşirlerdir.
• Üçüncü grup malzeme, çocuğun hayal gücünü uyaran bebek elbiseleri ve hayvanlardır.
• Dördüncü grup malzeme, çocuğun yetişkin becerilerini kazanmasına yardımcı olan fırça, süpürge, küçük ev eşyası model oyuncaklardır.
• Beşinci grup malzeme, çocuğun bedensel ve zihinsel yeteneklerinin gelişimine dogrudan dogruya yardimci olan jimnastik gereçleriyle inşa oyuncaklaridir.
ÇOCUKLAR YAŞLARINA GÖRE OYNADIKLARI OYUN TÜRLERİ
0-3 Yaş Arası :
• Çocuklar 0-2 yaş arasında ses, şekil ve renklere duyarlıdır.
• Yatağın üzerine asılabilen, sallandıkça ses çıkaran renkli objeler ve çıngıraklara çocuk büyük ilgi gösterir.
• Çocuklar oturmaya başladığı dönemde eline geçen her nesneyi ağzına***ürür, yürümeye başladığında eline geçen şeyleri yere atmaktan zevkalır.
• Zıplayan ve yere düşünce ses çıkaran oyuncaklar, renkli toplara büyük ilgi gösterir.
• Oyuncakları ile tek başına oynarlar.Yanında başka bir çocuk olsa bile onunla ilgilenmez oyunlarına devam ederler.
• 0-2 yaş tek başına oyunun oynandığı dönemdir.
• Çocuklar 2 yaşından itibaren arkadaşlar ile fazla iletişime girmeseler bile arkadaşları ile yan yana oynamaya başlarlar.
• Çocuklar 2-3 yaşlarında hayali oyunlar oynamaya; çevresinde gördüğüinsanları ve olayları taklit etmeye başlarlar. Oyunlarında anne, babaolur, bebeğini besler.
• Çocuk, oyunda hayvanlarla konuşur sopayı at , bir kapağı direksiyon olarak kullanır.
• Çocuk tahta blokları yan yana ya da üst üste koyarak şekiller yapabilir.Basit yap-boz oyunu oynayabilir.
4-6 Yaş Arası:
• Çocuklar bu dönemde bedensel hareketlerinin gelişmesiyle top oynama,koşma, atlama, tırmanma, gibi oyunlardan hoşlanır. Üç tekerlekli bisiklete binebilir.
• Çocuklar bu dönemde de yaşantısında gözlediği olayları ve kişilericanlandırır. Oyunlar bu yaşlarda daha karmaşıklaştığı için oyunlardaaldığı roller daha farklı olur. Örneğin kimi zaman anne-baba, kimizaman doktor, manav, asker, polis, berber, simitçi olur.
• Çocuk el kaslarının gelişmesini sağlayacak kesme-yapıştırma, çizimleryapma ve resim boyamayı sever. Tahta bloklar, yap-boz oyunlarıoynayabilirler.
• Bu dönemde kız ve erkek çocuklarının oyunları farklıdır. Kızlarbebeklerle ve evcilik oyunu oynamaktan hoşlanırken, erkekler tabanca,tüfek gibi oyuncakların kullanıldığı savaş oyunları ile araba ile oynamayı tercih ederler.